Çocuklarda Sık Karşılaşılan Korkular Nelerdir? Nasıl Aşılır?

Çocuklarda Sık Karşılaşılan Korkular
Bu yazımızda çocuklarda sık karşılaşılan korkular ve bu korkuların önüne nasıl geçilebileceği hakkında konuşacağız.

Sahip olduğumuz korkuların ve fobilerin pek çoğunu küçüklükten ediniriz. Şu an sahip olduğumuz korkuların pek çoğu, bizlere çocukluğumuzun mirasıdır. Kişinin yaşı ilerledikçe yeni korkular edinme sıklığı azalır. Bunun sebebi olgunluk ve gelişmiş düşünce yapısıdır. En basit örneğiyle, yetişkin bir bireyin hayaletlerden korkması oldukça güç karşılaşabileceğiniz bir durumdur. Çocuklardaysa bu durum tam tersidir. Bu sebeple çocukların korku alanları yetişkinlere oranla çok daha geniştir.

Şimdi dilerseniz bu korkuları biraz irdeleyelim. Nelerden korkar çocuklar ve neden korkarlar? Ardından bu korkuların önüne geçebilmek için yapabileceklerimizden bahsedelim.

Çocuklarda Sık Karşılaşılan Korkular

Korku ile fobi, esasında birbirlerinden çok farklı iki kavramdır. Çocukların fobi sahibi olmaları çok olağan bir durum değildir, bununla sık karşılaşmazsınız. Çocukların korkuları olur. Bu korkularsa ileride kişinin fobisi haline gelir. Dolayısıyla fobi ile korkunun aynı anlama geldiğini söylemek doğru değildir.

Çocuklarda görülen korkular çoğunlukla benzerdir. Bu korkuları kendi çocuğunuzda da görebilirsiniz, kendi çocukluğunuzda da.

1.  Yalnız Kalma Korkusu

Yalnız kalma korkusu, yetişkinlerde de sıklıkla karşılaşılan korkulardandır aslında. Pek çok yetişkinin bu tarz bir korkuya sahip olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz. Ancak daha önce de söylediğimiz gibi bu korkular çocukluktan gelmektedir. Kısacası bugün yalnız kalma korkusu yaşayan yetişkinler, bu korkuyla birlikte büyümüşlerdir diyebiliriz.

Çocuklarda sık karşılaşılan korkular genel anlamda belli bir sorun neticesinde baş göstermektedir. Bu sebeple aile geçmişine ve yaşantısına gidilerek çocuğun yaşadığı ortamın analizi yapılmalıdır. Ancak yalnız kalma korkusunun temelinde yatan kesin bir sorundan bahsetmek tam manasıyla mümkün değildir. Bu korku, aile ilişkilerinin sağlıklı olduğu çocuklarda da gözlemlenmiştir, sağlıksız olan çocuklarda da.

Ancak bir araştırma, anne ve babası çalışan, bu sebeple onlarla yeterince vakit geçiremeyen çocuklara işaret ediyor. Araştırma sonucu gösteriyor ki bu çocuklar, sevdikleriyle yeterince vakit geçiremedikleri için kendilerini çoğunlukla yalnız hissediyorlar.

2. Sevdiklerini Kaybetme Korkusu

Aslına bakarsanız bu da günümüzde yetişkinlerde dahi en sık görülen korkulardan biridir. Ve bu korku da bizleri yine çocukluğumuza geri götürüyor.

Bu korkunun yoğun şekilde baş gösterdiği kişilerin, çocukluklarında bir yakınlarını kaybettiklerini görüyoruz. Bu yakın şahıs, genellikle çocuğun sevdiği biridir. O zamana dek sevdiği hiç kimseyi kaybetmemiş olan çocuk, o andan sonra bu gerçekliğin farkına varır. Ve bundan korkmaya başlar. Annesini, babasını, ablasını, abisini… Sevdiği kim varsa, onları kaybetmekten korkar.

Bu korku çoğunlukla bir ölüm sonucu baş gösterir. Çocuklarda ölüm korkusuna sık rastlanmaz, ölümün anlamını tam manasıyla idrak etmeleri uzun sürecektir çünkü. Ancak çocuklar, sevdiklerinin ölümlü oldukları fikrini çok çabuk benimserler. Bu sebeple çocuklarda sık karşılaşılan korkular arasında aile bireylerini kaybetme korkusu da vardır.

Bu bağlamda çocuklar, belli bir dönemde yakınlarından ayrı kalma korkusuna da kapılırlar. Ancak bu korkunun yetişkinlikte devam etmesi sık karşılaşılan bir durum değildir. Çocuk büyüdükçe ve olgunlaştıkça bu korkudan azad olur. Ancak sevdiklerini kaybetme korkusu, kişiyi yetişkinliğinde ve sonrasında da rahatsız etmeye devam eder.

3. Tepkisel Korkular

Bazı çocukların yüksek seslere ve birtakım olaylara aşırı tepki verdiklerini görebilirsiniz. Bunun en büyük sebebi içinde bulundukları ortam ve bu ortamda gözlemledikleridir.

Çocuklar etrafında yaşananları sünger gibi içlerine çekerler. Onların yanında yaptığınız her şeyi görür ve duyarlar. Gözlerinizdeki tedirginlik ifadesini de korku ifadesini de anlarlar. Bu sebeple çocukların küçük olduklarından ötürü bir şeyleri anlamayacaklarını düşünmeniz yanlış olacaktır.

Çocuklarda sık karşılaşılan korkular en çok aile içerisinde yaşanan sorunlardan ileri gelmektedir. Bu sorunların çocuklarla birebir ilgili olması gerekmemektedir. Huzurlu bir ortamda yetişmeyen çocuklar, doğal bir korku ile bütünleşmektedirler. Bu korku onları doğru bir terapi almadıkları sürece hayatları boyunca yalnız bırakmayacaktır.

4. Hayali Güç Korkusu

Hayaletler, canavarlar, yaratıklar… Çocukluğumuzun olmazsa olmaz korkuları. Pek çok kişi bu korkuların izlenilen filmlerden, okunulan kitaplardan kaynaklandığını düşünmektedir. Ne var ki bu doğru bir düşünce değildir.

Çocukların hayal gücü, yetişkinlerin hayal gücünden çok daha zengin ve çok daha farklıdır. Büyüdükçe beynimizin geliştiği doğru. Ancak hayal gücümüzde bir kısıtlama olduğu da bir gerçek. Bir çocuğu olmayan bir şeyi anlatırken dinleyin. Zihninin derinlerinde, anlattığı şeyin doğru olmadığını bilir. Ancak anlatırken o kadar inanır ve tutunur ki bu düşünceye, anlatışındaki tutkuya hayran kalırsınız. Bu, çocukların zengin hayal güçlerinin bariz kanıtıdır.

Çok kıymetli ve paha biçilemez bir özellik olsa da birtakım olumsuzlukların da kaynağıdır. Çocuklarda sık karşılaşılan korkular bu geniş hayal gücünden kaynaklanabilmektedir.

Yataklarının altında yaratıkların ve canavarların olduğunu düşünmeyen kaç çocukla karşılaştınız? Ya da yürüyen ölülerin dünyayı ele geçireceğine inanmayan? Bu ve bu gibi olağandışı düşünce ve korkuları çocukluğunuzda sizler de deneyimlemişsinizdir.

Yetişkinlikte bu korkuların sürmesi sıra dışı bir durum değildir, gözlemlenebilir. Ancak daha durgun ve mantığa yönelik korkulardır bunlar. Örneğin; çocukken zombilerin dünyayı ele geçireceğinden korkabilirsiniz. Büyüdüğünüzde içinizde hala böyle bir korkunun yer alıyor olması mümkündür. Ancak yetişkinliğinizde bu korkuyu daha akla yatkın bir hale çevirirsiniz. Zombilerin dünyayı ele geçireceğini düşünmezsiniz. Ama bilim yoluyla olağandışı bir virüsün oluşturulup insanlara enjekte edilebileceğini düşünebilirsiniz. Kısacası hayali bir korkuyu, mantıklı bir komplo teorisine dönüştürebilirsiniz. Ancak bunun da en büyük kaynağı, tahmin edilebileceği üzere, çocukluğunuzdan gelen “zombi” korkusu olacaktır.

Çocuklarda Sık Karşılaşılan Korkular Nasıl Aşılır?

Yukarıda sıraladıklarımız, çocuklarda görülen korkuların yalnızca birkaçıdır. Ancak çocuklarda sık karşılaşılan korkular elbette bu kadarla sınırlı değildir. Üstelik çoğu korku, bireysel olarak şekillenmektedir. Örneğin ayakkabı giymekten korkan pek çok çocuğun olduğu kaydedilmiştir. Ama sahiden, yeterince sık görülen bir korku mudur bu?

Çocuklarda sık karşılaşılan korkular büyük bir çoğunlukla öğrenilen korkular olarak sınıflandırılmaktadır. Çevresinden, özellikle ailesinden gördüklerinden ve öğrendiklerinden kaynaklanan korkulardır.

Peki çocukların bu korkuları aşmaları için neler yapılabilir?

  • Her şeyden önce, etrafınızda çocuklar varken davranışlarınızı kontrol etmeniz gerekmektedir. Çocuklar sizden gördüklerini almaya ve kabul etmeye çok hazırdırlar. Bunlar yalnızca korkularını değil, ileride kazanacağı karakterlerini de pekiştirecektir. Bu sebeple olabildiğiniz kadar iyi bir rol model olmaya çalışın. Onun korku sahibi olmasına sebep olacak davranışlardan uzak durun.

 

  • Kesinlikle korkularının üstüne gitmeyin. Yetişkinlerde bunun şaka yoluyla sıkça yapıldığını görüyoruz: Sudan korkan birini zorla havuza atmak gibi. Ancak bunlar, çocuklara yapabileceğiniz şakalar değildir. Korkularını kabul edin ve onları yenmeleri için onlara yardımcı olun.

 

  • Çocuklarda sık karşılaşılan korkular doğru önermeler ve desteklerle önüne geçilebilecek korkulardır. Canavarlardan korktuğunu bildiğiniz bir çocuğu canavarlarla korkutmayın. Korkularını onlara karşı bir silah olarak kullanmaktan kendinizi men edin. Bunun yerine onlara canavarların neden gerçek olamayacağını anlatın. Korkularını yatıştırın, pekiştirmeyin.

 

  • Çocukların korkularını açıklamalarına izin verin. Korkularının yersiz olduğunu söyleyerek kestirip atmayın. Konuşmalarına izin verin ve onları dinleyin. Neden korkuyorlar? Bunu öğrenin. Kendilerini ve korkularını açıklamalarına izin verin.

 

  • Çocukların dilinden konuşun. Onları anladığınızı onlara gösterin. Onlara nasıl yardımcı olabileceğinizi, bizzat kendilerine sorarak öğrenin. Korkularını aşarken ellerinden tutun ve yalnız olmadıklarını onlara gösterin.

Çocuklarımızın Anaokuluna Uyum Süreci başlıklı yazımıza da göz atabilirsiniz.