Çocuklarda Reggio Emilia Yaklaşımı: Yaratıcılığı Destekleyen Model

Çocukların yaratıcılıklarını keşfettikleri, doğal ışıkla dolu bir sınıfta çeşitli etkinlikler yaptığı bir sahne.

Çocukların doğal merakını ve yaratıcı potansiyelini destekleyen eğitim yaklaşımları arayışında olan pek çok ebeveyn ve eğitimci, geleneksel öğretim yöntemlerinin sınırlarıyla karşı karşıya kalır. Bu durum, çocukların kendilerini ifade etme becerilerinin körelmesine ve öğrenmeye karşı motivasyonlarının azalmasına neden olabilir.

Çocukların yaratıcılıklarını keşfettikleri, doğal ışıkla dolu bir sınıfta çeşitli etkinlikler yaptığı bir sahne.

Reggio Emilia yaklaşımı, çocukların yaratıcılığını ve bireysel gelişimini destekleyen yenilikçi bir eğitim modeli sunarak bu soruna çözüm getiriyor. İtalya’da ortaya çıkan bu yaklaşım, çocukları doğuştan öğrenmeye güdülü bireyler olarak görür ve onların “yüz dili” olarak adlandırılan farklı ifade biçimlerini destekler.

Bu makalede, Reggio Emilia yaklaşımının temel esasları, çocuklarda yaratıcılığın nasıl geliştirileceği ve bu modelin çocuk gelişimine olan etkileri detaylı şekilde inceleniyor. Öğrenme ortamının önemi, öğretmen rolü ve aktif katılımın nasıl sağlanacağı gibi konular ele alınarak, bu eğitim yaklaşımının pratikte nasıl uygulanabileceği açıklanıyor.

Reggio Emilia Yaklaşımının Esasları

Çocukların yaratıcı etkinlikler yaptığı, öğretmenin rehberlik ettiği aydınlık ve samimi bir sınıf ortamı.

Reggio Emilia yaklaşımı 1940’larda İtalya’da gelişmeye başlayan çocuk merkezli bir pedagojik yaklaşımdır. Bu modelin temelinde çocukların doğal öğrenme yeteneklerine olan güven ve Loris Malaguzzi’nin liderliğindeki eğitim reformları yer alır.

Reggio Emilia Modelinin Tarihçesi ve Gelişimi

Reggio emilia yaklaşımı 1940’larda İtalya’nın Reggio Emilia şehrinde doğmuştur. İkinci Dünya Savaşı sonrasında aileler ve öğretmenler çocukları için yeni bir eğitim modeli arayışına girmiştir.

1970 yılında bu yaklaşım resmi olarak okul öncesi eğitim kurumlarında uygulanmaya başlanmıştır. İtalyan hükümeti belediyelere okul öncesi eğitimi yaygınlaştırma görevi vermiş ve bu süreçte yenilikçi yaklaşımlar geliştirilmiştir.

Bu pedagojik yaklaşım zamanla dünya genelinde tanınır hale gelmiştir. Günümüzde pek çok ülkede erken çocukluk eğitiminde kullanılan önemli bir model haline gelmiştir.

Temel İlkeler ve Felsefi Yaklaşım

Reggio emilia yaklaşımı dokuz temel ilke üzerine kuruludur. Bu ilkeler çocuğun bir lider, işbirlikçi ve iletişimci olarak görülmesini içerir.

Çocuk Merkezli Prensipler:

  • Çocuk doğuştan yetenekli ve güçlü bir birey olarak kabul edilir
  • Her çocuğın kendi öğrenme yolları ve merakları vardır
  • Çocuklar teoriler geliştirebilen ve hipotezler kurabilen bireylerdir

Çevre ve Etkileşim:

  • Çevre “üçüncü öğretmen” olarak tanımlanır
  • Öğretmen bir rehber ve araştırmacı rolü üstlenir
  • Aileler eğitim sürecinin aktif ortakları sayılır

Bu yaklaşım sosyal yapılandırmacılık teorilerine dayanır. Çocukların çevreleriyle etkileşim halinde öğrendikleri varsayılır.

Loris Malaguzzi’nin Eğitimdeki Rolü

Loris malaguzzi bu yaklaşımın ana mimarı ve geliştiricidir. Piaget, Vygotsky ve Bruner gibi eğitimcilerin teorilerinden etkilenmiştir.

Malaguzzi çocukların nasıl öğrendikleri konusuna odaklanmıştır. Aktif eğitim yaklaşımını benimseyen okulları “sevimli” olarak tanımlamıştır.

“Çocukların bağımsız ve hareketli olması, aynı zamanda yoğun etkileşimi desteklenmesi gerekir.”

Onun liderliğinde geliştirilen bu model, çocukların potansiyelini ortaya çıkaran demokratik bir eğitim anlayışını savunur. Malaguzzi’nin vizyonu bugün hala dünya çapında eğitimcilere ilham vermektedir.

Çocuklarda Yaratıcılığın Geliştirilmesi

Yaratıcılık çocukların doğal bir parçasıdır ve doğru desteklendiğinde güçlü bir öğrenme aracına dönüşür. Sanat etkinlikleri, hayal gücü oyunları ve özgün düşünme fırsatları çocukların yaratıcı potansiyellerini açığa çıkarır.

Yaratıcılık ve Yaratıcı Düşünmenin Önemi

Yaratıcılık çocukların problem çözme becerilerini güçlendirir. Bu beceri onlara günlük yaşamda karşılaştıkları zorluklarla başa çıkma gücü verir.

Yaratıcı düşünme çocukların beyinlerinde yeni bağlantılar kurmasını sağlar. Bu süreç öğrenme kapasitelerini artırır ve farklı bakış açıları geliştirmelerine yardımcı olur.

Çocukların öğrenme süreçleri yaratıcılıkla zenginleştiğinde daha kalıcı hale gelir. Bilgiyi ezbere değil, deneyimleyerek öğrenen çocuklar daha başarılı olur.

Yaratıcılığın Faydaları Çocuktaki Etkisi
Problem çözme Zorluklarla başa çıkma
Eleştirel düşünme Analiz etme becerisi
İletişim Kendini ifade etme
Özgüven Kendi yeteneklerine inanma

Özgünlük ve Hayal Gücünün Desteklenmesi

Özgünlük çocukların kendi seslerini bulmalarını sağlar. Her çocuğun farklı bir hayal dünyası vardır ve bu dünya desteklenmelidir.

Hayal gücü çocukların estetik algılarını geliştirir. Güzel olanı fark etme ve yaratma yetileri bu sayede güçlenir.

Çocuklar özgün fikirlerini paylaştıklarında kendilerine güvenleri artar. Bu güven onları daha cesur denemeler yapmaya teşvik eder.

Hayal gücünü destekleyen yöntemler:

  • Açık uçlu sorular sorma
  • Farklı cevapları kabul etme
  • Deneme yanılmaya izin verme
  • Çocukların hikayelerini dinleme

Sanat ve Yaratıcı Etkinlikler

Sanat etkinlikleri çocukların yaratıcılığını açığa çıkaran en etkili yöntemlerdir. Boyama, şekillendirme ve müzik çocukların ifade gücünü artırır.

Doğal malzemeler kullanmak çocukların yaratıcılığını tetikler. Taş, yaprak ve kum gibi materyaller sonsuz olasılık sunar.

Yaratıcı etkinlik örnekleri:

  • Serbest boyama: Çocuklar kendi duygularını renklerle ifade eder
  • Hamur oyunu: El becerilerini geliştirirken yaratıcılıklarını kullanır
  • Müzik yapma: Ses ve ritim deneyimleri yaşar
  • Hikaye anlatma: Hayal güçlerini kelimelerle aktarır

Çocukların estetik algıları bu etkinlikler sayesinde gelişir. Güzel olanı tanıma ve yaratma yetenekleri güçlenir.

“Çocuklar sanat yaparken sadece eğlenmez, aynı zamanda düşünme becerilerini de geliştirirler.”

Çocuk Merkezli Eğitimde Aktif Katılım ve İşbirliği

Reggio Emilia yaklaşımında çocukların öğrenme sürecine aktif olarak katılması ve sosyal etkileşim kurması temel prensipler arasındadır. Bu model, çocukların özgür seçimler yapmasını, akranları ve yetişkinlerle işbirliği halinde çalışmasını destekler.

Çocukların Aktif Katılımı Nasıl Sağlanır?

Aktif katılım, çocukların kendi öğrenme süreçlerini yönlendirmelerini sağlayan en önemli unsurdur. Reggio Emilia yaklaşımında öğretmenler, çocukların merak duygusunu uyandırarak keşfetme isteğini artırır.

Çocukların ilgi alanları eğitimin merkezine yerleştirilir. Bu sayede doğal motivasyonları artır ve öğrenme daha anlamlı hale gelir.

Seçim özgürlüğü çocuklara tanınan temel haklardan biridir. Çocuklar hangi etkinliğe katılacaklarını, hangi materyalleri kullanacaklarını kendileri belirler.

Karar alma becerileri desteklenerek çocukların özgüven gelişimi sağlanır. Bu süreçte öğretmenler rehber rolü üstlenir ve çocukların kararlarını destekler.

Problem çözme becerilerinin gelişimi için çocuklara çeşitli zorluklar sunulur. Bu zorluklar çocukların yaş ve gelişim düzeylerine uygun şekilde tasarlanır.

İşbirliğinin ve Sosyal Etkileşimin Rolü

İşbirliği, Reggio Emilia yaklaşımının temel taşlarından biridir. Çocuklar akranlarıyla birlikte çalışarak ortak projeler geliştirir ve iletişim becerilerini geliştirirler.

Sosyal etkileşim, çocukların farklı bakış açılarını öğrenmesine yardımcı olur. Grup çalışmaları sırasında çocuklar birbirlerinden öğrenir ve deneyimlerini paylaşır.

Demokratik katılım çocuklara erken yaştan itibaren öğretilir. Çocuklar grup kararlarında söz sahibi olur ve görüşlerini özgürce ifade eder.

Empati becerilerinin gelişimi için çocuklar birbirlerinin duygularını anlamaya teşvik edilir. Bu süreç sosyal becerilerinin güçlenmesini sağlar.

Çatışma çözüm becileri de sosyal etkileşim içinde öğrenilir. Çocuklar anlaşmazlıkları barışçıl yollarla çözmeyi öğrenir.

Aile ve Toplumun Eğitime Katılımı

Topluluk katılımı, Reggio Emilia yaklaşımının ayırt edici özelliklerinden biridir. Aileler, öğretmenler ve toplum üyeleri eğitim sürecinin aktif katılımcıları olur.

Ebeveynler çocuklarının öğrenme deneyimlerine dahil edilir. Sınıf etkinliklerine katılım sağlar ve evde öğrenmeyi destekler.

İşbirliği sadece çocuklar arasında değil, yetişkinler arasında da kurulur. Öğretmenler ve aileler düzenli iletişim halinde olur.

Toplum kaynakları eğitim sürecinde aktif olarak kullanılır:

  • Müzeler ve kültür merkezleri
  • Doğal alanlar ve parklar
  • Sanat atölyeleri
  • Yerel zanaatkarlar

“Çocukların destek sistemleri genişler ve daha kapsamlı bir eğitim deneyimi elde ederler.”

Aile katılımı çocukların ev ve okul arasında tutarlılık yaşamasını sağlar. Bu durum öğrenme sürecini güçlendirir ve çocukların güvenini artırır.

Öğrenme Ortamı ve Çevrenin Etkisi

Çocukların yaratıcı etkinlikler yaptığı, doğal ışık alan, bitkilerle dolu ve öğretmenlerin rehberlik ettiği bir sınıf ortamı.

Reggio Emilia yaklaşımında çevre “üçüncü öğretmen” olarak kabul edilir. Doğal malzemelerle zenginleştirilmiş öğrenme ortamları, çocukların keşif yapmasına ve yaratıcılığını geliştirmesine olanak tanır.

Öğrenme Ortamlarının Düzenlenmesi

Reggio Emilia yaklaşımında eğitim ortamı çocuğun günlük yaşantısının doğal bir uzantısı olarak tasarlanır. Öğrenme ortamları çocukların kendi araştırmalarını yürütebilecekleri şekilde düzenlenir.

Uygun ve donanımlı bir çevre sunulması halinde çocukların kendi öğrenmelerini gerçekleştirebildiği gözlemlenmiştir. Bu ortamlarda çocuklar özgürce hareket edebilir ve keşif yapabilir.

Öğrenme ortamları şu özellikleri taşır:

  • Açık ve esnek alanlar
  • Çocukların boyuna uygun mobilyalar
  • Farklı etkinlik köşeleri
  • Doğal ışık kaynaklarına yakın konumlandırma

Çevre düzenlemesi çocukların yaratıcılık düzeylerini artırır ve özgüven geliştirmelerine katkı sağlar.

Doğal Malzemeler ve Açık Hava Etkinlikleri

Doğal malzemeler Reggio Emilia yaklaşımının temel unsurlarından biridir. Her yeni malzeme çocuğa dünyanın zenginliğini anlama fırsatı sunar.

Öğretmenler çocukların araç ve gereçlerle uğraşmasını sağlar. Onlara çalışmaları için yeterli zaman verir ve ilgilerini sürdürmede rehberlik eder.

Açık hava etkinlikleri çocukların doğayla bağ kurmasını güçlendirir:

  • Bahçe çalışmaları
  • Doğa gözlemleri
  • Açık havada sanat etkinlikleri
  • Çevre keşif gezileri

“Çocuklar doğayı keşfederek ve deneyimleyerek daha bilinçli, sorumlu ve bireysel farkındalığı yüksek bireyler olarak yetişir.”

Bu etkinlikler çocukların sürdürülebilirlik bilinci geliştirmesine yardımcı olur.

Estetik ve Düzen Unsurları

Estetik ve düzen Reggio Emilia ortamlarının ayırt edici özelliğidir. Güzel düzenlenmiş alanlar çocukların öğrenme motivasyonunu artırır.

Malzemeler estetik bir şekilde sergilenir. Çocukların çalışmaları sanat eserileri gibi değerlendirilir ve ortamda yer alır.

Düzenli ve güzel ortamlar çocukların saygı duygusunu geliştirir. Aynı zamanda çocuklar güzelliği fark etmeyi ve yaratmayı öğrenir.

Estetik düzenleme öğeleri:

  • Çocuk çalışmalarının sergilenmesi
  • Doğal renklerin kullanımı
  • Temiz ve düzenli alanlar
  • Işık ve gölge oyunları

Bu düzenlemeler çocukların yaratıcılığını destekler ve öğrenme deneyimlerini zenginleştirir.

Öğretmen Rolü, Gözlem ve Değerlendirme

Öğretmen, çocukların yaratıcılıkla etkinlikler yaptığı bir sınıfta onları gözlemliyor ve not alıyor.

Reggio Emilia yaklaşımında öğretmenler çocukların öğrenme sürecinde rehber olur ve sistematik gözlem yapar. Pedagojik yaklaşım, çocuğun ilgi ve yeteneklerine dayanan değerlendirme yöntemlerini kullanır.

Öğretmenin Rehberlik Rolü ve Stratejileri

Öğretmen rolü Reggio Emilia yaklaşımında geleneksel öğretmenden farklıdır. Öğretmen, çocukların kendi bilgilerini yapılandırma süreçlerinde yardımcı olur.

Reggio öğretmenleri çocukların araç ve gereçlerle uğraşmasını sağlar. Onlara çalışmaları için yeterli zaman verir.

Temel rehberlik stratejileri şunlardır:

  • Çocukların ilgi ve yeteneklerine dayanan projeler hazırlar
  • Çocukların daha önceden bildiklerini ortaya çıkarır
  • Öğrenme sürecinde çocuklara zaman tanır
  • İlgilerini sürdürmede onlara yol gösterir

“Her yeni malzeme, dünyanın zenginliğini ve karmaşıklığını anlaması için çocuğa yeni fırsatlar sunar.”

Öğretmen, çocuklar ve ailelerle işbirliği halinde çalışır. Bu süreçte çocukların proje konuları ile ilgili bilgi seviyelerini destekler.

Gözlem Yapma ve Dokümantasyon

Gözlem yapma Reggio Emilia yaklaşımının temel taşlarından biridir. Öğretmenler çocukların öğrenme süreçlerini dikkatli bir şekilde izler.

Sistematik gözlem yöntemleri kullanılır. Bu yöntemler çocuğun gelişimini anlamaya yardımcı olur.

Dokümantasyon süreci önemli bileşenleri içerir:

Dokümantasyon Türü Açıklama
Fotoğraf Çocukların çalışma anlarını yakalama
Video kayıt Süreç odaklı gözlem yapma
Yazılı notlar Günlük gözlemleri kaydetme
Çocuk çalışmaları Ürün odaklı değerlendirme

Gözlem süreci çocuğun doğal davranışlarını anlamaya odaklanır. Öğretmen, çocukların merak ettikleri konuları belirler.

Çocuğun Eğitiminde Değerlendirme Yöntemleri

Reggio Emilia yaklaşımında değerlendirme, çocuğun gelişim sürecini destekleyici niteliktedir. Geleneksel test yöntemleri kullanılmaz.

Değerlendirme yöntemleri çocuğun yaratıcılığını ön plana çıkarır. Öğrenme süreci sonuçtan daha önemlidir.

Ana değerlendirme araçları:

  1. Portföy çalışması – Çocuğın gelişimini zaman içinde takip etme
  2. Proje değerlendirmesi – Süreç odaklı analiz yapma
  3. Öz değerlendirme – Çocuğun kendi çalışmasını değerlendirmesi
  4. Akran değerlendirmesi – Çocukların birbirlerini değerlendirmesi

Değerlendirme süreci çocuğun güçlü yönlerini vurgular. Bireysel gelişim her çocuk için farklı hızda değerlendirilir.

Bu yaklaşımda çocukların öğrenme stilleri dikkate alınır. Her çocuğun kendine özgü potansiyeli keşfedilir.

Reggio Emilia Yaklaşımının Çocuk Gelişimine Etkileri

Bu yaklaşım çocukların duygusal ve sosyal becerilerini güçlendirirken, problem çözme yeteneklerini ve eleştirel düşünme kapasitelerini de geliştirir. Aynı zamanda bilişsel gelişimi destekler ve özgüven inşasına katkı sağlar.

Duygusal ve Sosyal Becerilerin Desteklenmesi

Reggio Emilia yaklaşımı çocukların duygusal gelişimini aktif katılım yoluyla destekler. Çocuklar grup projelerinde çalışırken empati kurmayı ve farklı bakış açılarını anlamayı öğrenirler.

Sosyal beceriler doğal etkileşimler sayesinde gelişir. Çocuklar birlikte proje yaparken:

  • İşbirliği yapma becerileri kazanır
  • Farklı fikirlere saygı göstermeyi öğrenir
  • İletişim becerilerini güçlendirir

Öğretmenler çocukların duygularını ifade etmelerine olanak tanır. Bu süreçte çocuklar kendi duygularını tanımayı ve kontrol etmeyi öğrenir.

Grup çalışmaları çocukların liderlik özelliklerini ortaya çıkarır. Her çocuk kendi güçlü yönlerini keşfederken sosyal güvenini de artırır.

Problem Çözme ve Eleştirel Düşünme Becerileri

Yaklaşım çocukların problem çözme becerilerini proje tabanlı öğrenme ile geliştirir. Çocuklar karşılaştıkları sorunlara yaratıcı çözümler üretir.

“Çocuk hipotez geliştirmede kendi yolları olan bireydir” anlayışıyla hareket edilir. Bu bakış açısı çocukların analitik düşünme kapasitesini güçlendirir.

Eleştirel düşünme becerileri şu yollarla desteklenir:

  • Farklı materyallerle deney yapma
  • Gözlem sonuçlarını değerlendirme
  • Kendi teorilerini test etme
  • Sonuçları sorgulama

Çocuklar araştırma süreçlerinde neden-sonuç ilişkilerini keşfeder. Böylece mantıklı çıkarımlar yapma becerileri gelişir ve objektif değerlendirme yapmayı öğrenirler.

Bilişsel Gelişim ve Özgüvenin Artırılması

Bilişsel gelişim çok duyulu öğrenme deneyimleriyle hızlanır. Çocuklar görsel, işitsel ve dokunsal materyallerle öğrenirken beyin bağlantıları güçlenir.

Keşif odaklı öğrenme süreçleri çocukların zihinsel kapasitelerini geliştirir. Farklı öğrenme stillerine uygun aktiviteler her çocuğun potansiyelini ortaya çıkarır.

Özgüven başarılı proje deneyimleriyle artar:

Özgüven Artırıcı Faktörler Sonuçları
Kendi projelerini yönetme Bağımsızlık kazanma
Yaratıcı ürünler ortaya koyma Başarı hissi yaşama
Fikirlerinin değerli görülmesi Kendine güven duyma

Çocuklar kendi öğrenme süreçlerini kontrol ederek özerklik geliştirir. Bu durum akademik başarılarını da olumlu yönde etkiler ve yaşam boyu öğrenme motivasyonunu artırır.

Sık Sorulan Sorular

Reggio Emilia yaklaşımı hakkında merak edilen konular genellikle bu eğitim modelinin temel prensipleri, uyguladığı etkinlik türleri ve diğer eğitim yaklaşımlarından farkları etrafında şekillenir. Bu yaklaşımın çocukların yaratıcılık gelişimine olan etkisi ve pratik uygulama yöntemleri de sıkça sorulan konular arasındadır.

Reggio Emilia yaklaşımının temel özellikleri nelerdir?

Reggio Emilia yaklaşımının en önemli özelliği çocuk merkezli olmasıdır. Bu yaklaşım, her çocuğun doğal merakını ve yaratıcılığını desteklemeyi amaçlar.

Proje tabanlı öğrenme bu yaklaşımın temel taşlarından biridir. Çocuklar belirli bir konu üzerinde derinlemesine araştırma yapar ve keşfetme sürecini deneyimler.

İşbirliği ve iletişim bu modelde özel bir önem taşır. Çocuklar grup çalışmaları yaparak birbirleriyle etkileşim kurar ve sosyal becerilerini geliştirir.

Sanat ve yaratıcı ifade bu yaklaşımda merkezi bir rol oynar. Çocuklar resim, heykelcilik, müzik gibi farklı sanat dalları yoluyla kendilerini ifade eder.

Öğretmenin rolü rehber ve kolaylaştırıcı olarak tanımlanır. Öğretmen çocuğun öğrenme sürecini destekler ama yönlendirmez.

Reggio Emilia etkinlik örnekleri hangi tür aktiviteleri içerir?

Doğa keşfi etkinlikleri Reggio Emilia yaklaşımında sıkça kullanılır. Çocuklar bahçede bitki yetiştirme, böcek gözlemleme ve doğal malzemelerle sanat yapma gibi aktivitelerde bulunur.

Işık masası çalışmaları bu yaklaşımın karakteristik etkinliklerinden biridir. Çocuklar şeffaf ve yarı şeffaf malzemelerle ışık masasında keşif yapar.

Atölye çalışmaları çocukların farklı materyallerle deneyim yaşamasını sağlar. Kil çalışması, kolaj yapma ve karma teknik sanat etkinlikleri bu kapsamdadır.

Provokasyon etkinlikleri çocukların merakını uyandırmak için tasarlanır. Öğretmen masaya ilginç objeler yerleştirerek çocukların sorular sormasını sağlar.

Belgeleme çalışmaları da önemli bir etkinlik türüdür. Çocuklar kendi öğrenme süreçlerini fotoğraf ve yazı ile kayıt altına alır.

Reggio Emilia yaklaşımında kullanılan materyaller ve bunların önemi nedir?

Doğal materyaller bu yaklaşımda öncelik taşır. Ahşap bloklar, taşlar, yapraklar, dal parçaları ve kumaş gibi dokunsal malzemeler çocukların duyusal gelişimini destekler.

Geri dönüşüm malzemeleri yaratıcılığı teşvik eden önemli kaynaklardır. Karton kutular, plastik şişeler ve metal kapaklar çocukların hayal gücünü harekete geçirir.

Sanat malzemeleri çeşitlilik gösterir. Boya, kalem, kil, tel, boncuk gibi farklı tekstürdeki malzemeler çocukların ifade biçimlerini zenginleştirir.

Teknolojik araçlar sınırlı ama anlamlı şekilde kullanılır. Fotoğraf makinesi ve projeksiyon cihazı gibi araçlar belgeleme sürecinde yer alır.

Açık uçlu materyaller çocukların yaratıcılığını sınırlamayan özellikte seçilir. Bu malzemeler birden fazla amaç için kullanılabilir ve çocuğun hayal gücüne bırakılır.

Reggio Emilia ve Montessori eğitim modelleri arasındaki temel farklar nelerdir?

Öğretmen rolü iki yaklaşımda farklı şekillerde tanımlanır. Montessori’de öğretmen gözlemci konumundayken, Reggio Emilia’da ortak keşifçi rolü üstlenir.

Materyal kullanımında önemli farklar vardır. Montessori yapılandırılmış ve özel tasarlanmış materyaller kullanırken, Reggio Emilia doğal ve günlük yaşam malzemelerini tercih eder.

Grup çalışması yaklaşımı iki modeli ayıran temel farklardandır. Montessori bireysel öğrenmeye odaklanırken, Reggio Emilia işbirlikçi öğrenmeyi destekler.

Değerlendirme yöntemleri de farklılaşır. Montessori kendini düzeltme prensibini benimserken, Reggio Emilia belgeleme ve portfolyo yöntemini