Çocuklarda Otizm Spektrum Bozukluğu: Farkındalık ve Destek Yolları

Çocukların oyun oynadığı ve bir yetişkinin destek verdiği, otizm farkındalığını simgeleyen sıcak ve kapsayıcı bir ortam.

Çocukları olan ebeveynler sık sık gelişimsel kilometre taşlarıyla ilgili endişeler yaşarlar. Sosyal etkileşim kurmakta zorlanan, göz teması kurmayan veya tekrarlayan davranışlar sergileyen çocuklar, ailelerde kaygı yaratabilir. Otizm spektrum bozukluğu gibi nörogelişimsel farklılıklar erken dönemde fark edilmediğinde, çocukların potansiyellerini tam olarak ortaya koyması zorlaşabilir.

Çocukların oyun oynadığı ve bir yetişkinin destek verdiği, otizm farkındalığını simgeleyen sıcak ve kapsayıcı bir ortam.

Bu durumun fark edilmemesi veya gecikmeli tanı süreci, çocukların sosyal becerilerinde ve iletişim yeteneklerinde ilerlemelerini yavaşlatabilir. Uygun destek alınmadığında, hem çocuk hem de aile günlük yaşamda daha fazla zorluk yaşayabilir. Otizm spektrum bozukluğunun erken tanısı, çocuğun ihtiyaçlarına yönelik uygun müdahale ve destek planlarının geliştirilmesine olanak tanır.

Bu kapsamlı rehber, otizm spektrum bozukluğunun temel özelliklerini, belirtilerini ve en etkili destek yöntemlerini bilimsel temellere dayanarak açıklar. Erken tanı süreçlerinden sosyal gelişim etkilerine, müdahale stratejilerinden uzun vadeli yaşam desteğine kadar tüm konular ele alınır.

Otizm Spektrum Bozukluğu Nedir?

Otizm spektrum bozukluğu, yaşamın ilk yıllarından itibaren sosyal etkileşim ve iletişimde güçlükler yaşanan nörogelişimsel bir durumdur. Bu bozukluk, her bireyde farklı şiddet ve biçimlerde ortaya çıkabilir.

Otizm Spektrum Bozukluğunun Tanımı

Otizm spektrum bozukluğu (OSB), beyin gelişimi ile ilişkili karmaşık bir nörogelişimsel durumdur. Bu bozukluk, genellikle çocukluk döneminde başlar ve yaşam boyu sürer.

OSB, bireylerin çevrelerini nasıl algıladıklarını etkiler. Sosyal etkileşimde bulunma yetenekleri ve iletişim becerileri üzerinde belirgin zorluklar yaratır.

Spektrum kelimesi önemli bir anlam taşır. Bu terim, otizmin her bireyde farklı düzey ve biçimlerde görülebileceğini belirtir.

Hafif belirtiler gösteren bireylerden yoğun destek ihtiyacı olan bireylere kadar geniş bir yelpaze vardır. Bu nedenle “spektrum” ifadesi kullanılır.

OSB’nin Temel Özellikleri

Otizm spektrum bozukluğunun temel özellikleri iki ana kategoride toplanır:

A. Sosyal İletişim ve Etkileşim Güçlükleri:

  • Karşılıklı etkileşim ve ilişki kurma becerisindeki zorluklar
  • Göz teması kurma ve sürdürmede güçlükler
  • Yüz ifadelerini anlama ve kullanmada kısıtlılık
  • Duygusal karşılık vermede yetersizlik

B. Kısıtlı ve Tekrarlayıcı Davranış Kalıpları:

  • Tekrarlayıcı hareketler ve basmakalıp davranışlar
  • Sınırlı ve yoğun ilgi alanları
  • Rutinlere aşırı bağlılık ve değişikliklere direnç
  • Duyusal aşırı hassasiyet veya duyarsızlık
İletişim Özellikleri Davranışsal Özellikler
Konuşma gecikmesi El çırpma, sallanma
Mimik-jest kısıtlılığı Nesneleri sıralama
Sosyal cevaplılık eksikliği Rutinlere aşırı bağlılık
İletişim başlatma güçlüğü Belirli ses ve dokuya tepki

Çoğu olguda otizm belirtileri hayatın 1. ya da 2. yıllarında başlar. Ancak bazı çocuklarda belirtiler daha sonra fark edilebilir.

Otizmin Görülme Sıklığı ve Epidemiyolojisi

Otizm spektrum bozukluğu dünya genelinde giderek daha sık teşhis edilmektedir. Bu artışın nedenleri arasında tanı kriterlerinin genişlemesi ve farkındalığın artması yer alır.

Erkek çocuklarda kızlara göre daha sık görülür. Bu oran yaklaşık 4:1 şeklindedir.

OSB tüm etnik gruplar, sosyoekonomik düzeyler ve coğrafi bölgelerde görülebilir. Genetik faktörler önemli rol oynar, ancak çevresel etmenler de etkilidir.

“Otizm spektrum bozukluğu çok nedenli kalıtımsal bir bozukluk olarak değerlendirilmektedir.”

Ailesel etmenlerin etkisi bulunmaktadır. Bir ailede otizmli bir çocuk varsa, diğer çocuklarda da risk artabilir.

Erken tanı ve müdahale oranları artmaktadır. Bu durum, çocukların gelişim süreçlerinde daha etkili destek alabilmesini sağlar.

Önemli Epidemiyolojik Faktörler:

  • Yaş: Belirtiler genellikle 18-24 ay arasında belirginleşir
  • Cinsiyet: Erkeklerde daha sık görülür
  • Genetik: Ailesel yatkınlık mevcuttur
  • Çevresel: Doğum öncesi ve sonrası faktörler etkilidir

Çocuklarda Otizm Spektrum Bozukluğunun Belirtileri

Çocuklarda otizm belirtileri genellikle sosyal etkileşimdeki zorluklar, dil gelişimindeki gecikmeler ve tekrarlayan davranış kalıplarıyla kendini gösterir. Bu belirtiler her çocukta farklı şiddette ortaya çıkabilir ve erken dönemde fark edilmesi kritik önem taşır.

Sosyal İletişim ve Etkileşim Sorunları

Otizmli çocuklar sosyal ortamlarda belirgin zorluklar yaşarlar. Göz teması kurmaktan kaçınabilir veya çok sınırlı göz teması kurabilirler.

Erken dönem belirtileri şunları içerir:

  • Adına seslenildiğinde tepki vermeme
  • Başkalarının ilgisini çekmek için işaret etmeme
  • “Bye-bye” gibi jestlere karşılık vermeme

Sosyal karşılıklılıkta da önemli güçlükler görülür. Bu çocuklar sohbet başlatmakta veya sürdürmekte zorlanırlar.

Yaşıtlarıyla oyun kurmada problemler yaşarlar. Çoğu zaman yalnız oynamayı tercih ederler. Grup aktivitelerine katılım göstermezler.

Sözel olmayan iletişimi anlamakta güçlük çekerler:

  • Yüz ifadelerini okuyamama
  • Beden dilini anlayamama
  • Ses tonundaki değişiklikleri fark edememe

Dil ve Konuşma Gelişimi

Otizm spektrum bozukluğu olan çocuklarda dil gelişimi gecikebilir veya farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Bazı çocuklar hiç konuşmayabilir.

Dil gecikmeleri şu şekillerde görülür:

  • 12 aylıkken tek kelime söylememe
  • 24 aylıkken iki kelimelik cümleler kurmama
  • Önceden öğrendikleri kelimeleri kaybetme

Echolalia adı verilen durumda, çocuklar duyduklarını tekrar ederler. Anlamını kavramadan televizyondan duyduklarını söyleyebilirler.

Bazı çocuklar çok ileri düzeyde kelime bilgisine sahip olabilir. Ancak günlük konuşmalarda bu kelimeleri kullanmakta zorlanırlar.

Dil kullanımındaki özellikler:

  • Zamirları karıştırma (“Sen gel” yerine “Ben gel”)
  • Monoton ses tonu
  • Soru sorma becerisinde yetersizlik

Tekrarlayan Davranışlar ve Sınırlı İlgi Alanları

Otizmli çocuklarda stereotipik hareketler sıkça görülür. El çırpma, parmak şıklatma, kendi etrafında dönme bu davranışlara örnektir.

Rutinlere aşırı bağlılık gösterirler. En küçük değişiklikler bile onlarda yoğun kaygı yaratabilir. Aynı yoldan gitmek, aynı tabaktan yemek isteyebilirler.

Sınırlı ilgi alanları şu şekilde kendini gösterir:

İlgi Alanı Davranış Şekli
Oyuncak arabalar Sadece tekerlekleri çevirme
Dinozorlar Tüm türlerini ezberleme
Sayılar Sürekli saymaya devam etme

Duyusal hassasiyetler de bu grup belirtiler arasındadır. Bazı sesler, dokular veya ışıklar onları rahatsız edebilir.

“Bu çocuklar çevresel uyaranları farklı şekilde algılarlar ve buna göre tepki verirler.”

Duyusal tepkiler:

  • Belirli seslere aşırı duyarlılık
  • Bazı kıyafet dokularını reddetme
  • Acıya karşı az hassasiyet gösterme

Erken Tanı ve Farkındalık

Çeşitli çocukların birlikte oyun oynadığı, bir yetişkinin onlarla ilgilendiği ve destek verdiği sıcak ve samimi bir ortam.

Otizm spektrum bozukluğunda erken tanı, çocuğun gelecekteki gelişimi için kritik öneme sahiptir. Aileler ve toplumun bu konudaki bilinç düzeyi, tanı sürecinin başarısını doğrudan etkiler.

Erken Tanının Önemi

Otizm spektrum bozukluğu (OSB) tanısının erken konması, çocuğun yaşam kalitesini önemli ölçüde artırır. Uzmanlar, tanının 18-24 aylık dönemde konulabileceğini belirtir.

Erken tanı sayesinde çocuklar uygun müdahale programlarına daha hızlı başlayabilir. Bu durum, sosyal beceriler ve iletişim yeteneklerinin geliştirilmesinde kritik avantajlar sağlar.

Yaş Dönemi Müdahale Başlangıcı Beklenen Gelişim
18-24 ay Çok erken müdahale Maksimum gelişim potansiyeli
2-3 yaş Erken müdahale Yüksek gelişim potansiyeli
3-5 yaş Geç müdahale Orta düzey gelişim potansiyeli

Çocuklarda otizm belirtilerinin fark edilmesi, ailelerin dikkat etmesi gereken önemli göstergeler içerir. Göz teması kurmama, ismine tepki vermeme ve sosyal gülümseme eksikliği erken işaretler arasında yer alır.

Aileler ve Toplumda Farkındalık

Aileler, çocuklarında OSB belirtilerini fark eden ilk kişilerdir. Ancak birçok aile bu belirtileri geçici gelişimsel farklılıklar olarak değerlendirebilir.

Toplumsal farkındalık eksikliği, tanı sürecinin gecikmesine neden olur. Eğitim kurumları ve sağlık çalışanları bu konuda önemli roller üstlenir.

“Erken müdahale, çocuğun gelişiminde olumlu farklar yaratır ve sosyal becerilerinin gelişmesine katkı sağlar.”

Farkındalık artırma yöntemleri:

  • Aile eğitim programları
  • Okul öncesi öğretmen eğitimleri
  • Toplumsal bilinçlendirme kampanyaları
  • Sağlık çalışanı eğitimleri

Doktor ve hemşireler, rutin kontrollerde OSB belirtilerini değerlendirme konusunda eğitilmelidir. Bu yaklaşım, erken tanı oranlarını önemli ölçüde artırır.

Tanı Sürecinde Karşılaşılan Zorluklar

Tanı süreci, aileler için zorlu bir deneyim olabilir. Uzman sayısının yetersizliği ve randevu bekleme süreleri önemli engeller oluşturur.

Başlıca zorluklar:

  • Uzman hekim eksikliği
  • Uzun randevu bekleme süreleri
  • Ekonomik kısıtlamalar
  • Ailelerin reddetme tepkileri
  • Tanı kriterlerinin karmaşıklığı

Çocuklarda otizm tanısı koymak, detaylı gözlem ve değerlendirme gerektirir. Bu süreç genellikle 6-8 hafta sürer ve multidisipliner ekip çalışması içerir.

Aileler bazen tanıyı kabul etmekte güçlük çeker. Psikolojik destek almak, bu zorlu süreçte ailelere yardımcı olur.

Erken yaşta fark edilen belirtiler, uygun tedavi ve destek yöntemlerinin uygulanması açısından kritik önem taşır. Geciken tanı, çocuğun potansiyelini tam olarak gerçekleştirmesini engelleyebilir.

Destek ve Müdahale Yöntemleri

Otizm spektrum bozukluğu olan çocuklara destek ve müdahale yöntemlerinin gösterildiği, terapist, çocuklar ve ebeveynlerin bulunduğu sıcak ve destekleyici bir ortam.

Otizm spektrum bozukluğu olan çocuklar için etkili müdahale yöntemleri her çocuğun kendine özgü ihtiyaçlarına göre şekillendirilir. Bu müdahaleler eğitim programları, aile destekleri ve bireysel terapi yöntemlerini içerir.

Eğitim ve Terapi Programları

TEACCH Programı çocukların günlük yaşam becerilerini geliştirmek için yapılandırılmış eğitim sunar. Program görsel destekler kullanarak çocukların öğrenme süreçlerini kolaylaştırır.

Uygulamalı Davranış Analizi (ABA) sosyal ve iletişim becerilerinin gelişiminde etkili sonuçlar verir. Bu yöntem küçük adımlarla öğretim yaparak çocukların başarı oranını artırır.

Konuşma terapisi dil gelişiminde gecikme yaşayan çocuklar için kritik öneme sahiptir. Terapi seansları çocuğun iletişim kurma becerilerini güçlendirir.

Mesleki terapi motor becerilerin gelişimini destekler. Terapi çocukların günlük aktivitelerde bağımsızlık kazanmasına yardımcı olur.

Terapi Türü Odaklanma Alanı Yaş Grubu
ABA Davranış düzenleme 2-12 yaş
Konuşma terapisi İletişim becerileri 18 ay-18 yaş
Mesleki terapi Motor beceriler 3-16 yaş

Aileye Yönelik Destekler

Aileler çocuklarına en etkili desteği verebilmek için özel eğitim almalıdır. Aile eğitim programları ebeveynlere ev ortamında uygulayabilecekleri stratejiler öğretir.

Destek grupları aileler arasında deneyim paylaşımını sağlar. Bu gruplar ebeveynlerin duygusal destek almasına ve pratik çözümler öğrenmesine olanak tanır.

“Ailenin aktif katılımı çocuğun gelişimini hızlandırır ve terapilerin etkinliğini artırır.”

Psikoeğitim seansları ailere otizm spektrum bozukluğu hakkında bilgi verir. Bu bilgiler günlük yaşamda karşılaştıkları zorluklarla başa çıkmalarında yardımcı olur.

Finansal destek programları terapi masraflarının karşılanmasına yardım eder. Devlet destekleri ve özel fonlar ailelerin mali yükünü hafifletir.

Bireyselleştirilmiş Müdahale Yöntemleri

Her çocuğun otizm spektrum bozukluğu deneyimi farklıdır. Bu nedenle müdahale planları çocuğun güçlü yönleri ve ihtiyaçları göz önünde bulundurularak hazırlanır.

Bireysel Eğitim Programı (BEP) çocuğun akademik ve sosyal hedeflerini belirler. Program düzenli olarak gözden geçirilir ve güncellenir.

Duyusal entegrasyon terapileri duyusal işleme güçlükleri yaşayan çocuklar için özel olarak tasarlanır. Bu yaklaşım çocuğun çevresel uyarılara verdiği tepkileri düzenler.

Sosyal beceri eğitimleri akran ilişkilerinin gelişimini destekler. Grup aktiviteleri çocukların sosyal etkileşim kurma becerilerini güçlendirir.

Teknoloji destekli müdahaleler çocukların öğrenme motivasyonunu artırır. Tablet ve bilgisayar programları eğlenceli öğrenme deneyimleri sunar.

Çocuklarda Otizmin Sosyal ve Duygusal Gelişim Üzerine Etkileri

Otizmli çocukların sosyal ve duygusal gelişimini destekleyen, bir yetişkinin rehberlik ettiği çocukların birlikte oyun oynadığı bir sahne.

Otizm spektrum bozukluğu olan çocuklar, sosyal etkileşimlerde zorlanır ve duygularını düzenleme konusunda güçlükler yaşarlar. Bu durumlar, çocukların akran ilişkileri ve günlük yaşam becerileri üzerinde önemli etkiler yaratır.

Arkadaşlık ve Sosyal Katılım

Çocuklarda otizm, sosyal ipuçlarını anlama ve yorumlama konusunda önemli sınırları beraberinde getirir. Bu çocuklar, akranlarıyla göz teması kurmakta zorlanırlar.

Otizmli çocuklar karmaşık duyguları tanımada güçlük çekerler. Günlük yaşamdaki zihinsel durumları yorumlayamazlar. Bu durum, arkadaşlık ilişkilerinin gelişmesini engeller.

Sosyal etkileşim becerileri şu şekillerde etkilenir:

  • Paylaşım eksikliği: Deneyimlerini veya duygularını başkalarıyla çok az paylaşırlar
  • Sosyal ipuçları: Yüz ifadeleri ve beden dilini okuma konusunda sınırları vardır
  • Grup aktiviteleri: Akran gruplarına katılım konusunda isteksizlik gösterirler

Duygusal Regülasyon Zorlukları

Beynin sosyal-duygusal işleyişe bağlı bölgeleri, otizm olan çocuklarda az gelişmiştir. Bu durumun doğrudan sonucu olarak duygusal düzenleme zorlaşır.

Çocuklar duygularını tanımak ve yönetmek konusunda ciddi güçlükler yaşarlar. Ani değişiklikler karşısında aşırı tepkiler gösterebilirler.

“OSB’li çocuklar, sosyal ipuçlarına karşı sınırlı duyarlılığa sahiptir ve diğer insanlarla deneyimlerini veya duygularını çok az paylaşırlar.”

Duygusal zorluklar şunları içerir:

Duygusal Alan Etkilenen Beceriler
Duygu Tanıma Kendi ve başkalarının duygularını anlama
Düzenleme Duygusal tepkileri kontrol etme
İfade Etme Duyguları uygun şekilde gösterme

Sosyal duygusal öğrenme becerileri öğretildiğinde, bu çocukların farkındalık geliştirmeleri mümkün olur. Uygun müdahaleler sayesinde sosyal ilişkiler kurmaları desteklenebilir.

Toplumsal Katılım ve Uzun Vadeli Yaşam Desteği

Otizm spektrum bozukluğu olan çocukların başarılı bir yaşam sürmesi için okul ortamında uygun destek alması ve toplumun kabul edici tutumu kritik önem taşır. Bu süreç, çocukların bağımsız yaşam becerilerini geliştirmesini ve sosyal katılımını artırmasını sağlar.

Okul Hayatı ve Entegrasyon

Kaynaştırma eğitimi, çocuklarda otizm spektrum bozukluğu için en yaygın eğitim yaklaşımıdır. Bu sistem çocukların akranlarıyla birlikte öğrenim görmesine olanak tanır.

Okul ortamında başarı için şu destekler gereklidir:

  • Bireysel Eğitim Programı (BEP) hazırlanması
  • Öğretmenlere özel eğitim verilmesi
  • Sınıf içi destek personeli sağlanması
  • Sosyal beceri eğitimleri düzenlenmesi

Geçiş planları okul kademelerinde büyük önem taşır. Çocuk yeni ortama alışması için hazırlık çalışmaları yapılır.

“Eğitim programları oluşturulurken aile ve çocuğun özelliklerinin dikkate alınması önemlidir.”

Akran desteği programları sosyal etkileşimi güçlendirir. Bu programlar çocukların arkadaşlık kurmasını kolaylaştırır.

Toplumda Kabul ve Destek Programları

Toplumsal farkındalık çalışmaları otizm spektrum bozukluğu hakkında doğru bilgilerin yayılmasını sağlar. Bu çalışmalar önyargıları azaltır ve kabulü artırır.

Destek programları şu alanlarda odaklanır:

Program Türü Hedef Yarar
Sosyal Beceri Grupları Arkadaşlık kurma Sosyal etkileşim artışı
Spor Aktiviteleri Fiziksel gelişim Takım ruhu kazanma
Sanat Terapisi Yaratıcılık Kendini ifade etme

Aile destek grupları deneyim paylaşımı için kritik öneme sahiptir. Bu gruplar ailelerinin stresini azaltır ve bilgi alışverişi sağlar.

Uzun vadeli planlamada bağımsız yaşam becerileri ön plana çıkar. Çocuklar günlük yaşam aktivitelerini kendi başlarına yapabilmeyi öğrenir.

Toplumsal katılımı artırmak için düzenli etkinlikler organize edilir. Bu etkinlikler çocukların sosyal çevrelerini genişletir ve özgüvenlerini artırır.

Sıkça Sorulan Sorular

Otizm spektrum bozukluğu hakkında ailelerin en çok merak ettiği konular belirtilerin tanınması, tanı süreci ve destek yöntemleriyle ilgilidir. Bu sorular çocuklarda erken belirtilerin nasıl fark edileceğinden tedavi seçeneklerine kadar geniş bir yelpazede yanıtlanmaktadır.

Hafif düzeyde otizm spektrum bozukluğunun belirtileri nelerdir?

Hafif düzeyde otizm spektrum bozukluğu olan çocuklar günlük yaşam becerilerini büyük ölçüde yerine getirebilirler. Ancak sosyal iletişimde zorluklar yaşarlar.

Sosyal etkileşim alanında göz teması kurmakta zorlanırlar. Yaşıtlarıyla arkadaşlık ilişkileri geliştirmekte güçlük çekerler.

İletişim becerileri konusunda sohbet başlatma ve sürdürme zorluklarına sahiptirler. Jest ve mimikleri anlamakta zorluk yaşayabilirler.

Tekrarlayan davranışlar sergilerler:

  • Belirli rutinlere aşırı bağlılık
  • Değişikliklere karşı direnç
  • Sınırlı ilgi alanları

Otizm ve otizm spektrum bozukluğu arasındaki fark nedir?

“Otizm” terimi geçmişte kullanılan eski tanımlamayı ifade eder. “Otizm spektrum bozukluğu” ise güncel tıbbi terminolojidir.

Spektrum kavramı farklı şiddet düzeylerini kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Bu yaklaşım çocukların çeşitli beceri seviyelerini daha iyi yansıtır.

Eski sınıflandırmada Asperger sendromu, yaygın gelişimsel bozukluk ve otizm ayrı kategorilerdi. Günümüzde tümü otizm spektrum bozukluğu başlığı altında toplanmıştır.

Otizm spektrum bozukluğu tedavisinde hangi yöntemler uygulanmaktadır?

Davranışsal müdahaleler tedavinin temel taşını oluşturur. Uygulamalı Davranış Analizi (ABA) en yaygın kullanılan yöntemlerden biridir.

Konuşma terapisi dil becerilerini geliştirmeye odaklanır. Mesleki terapi günlük yaşam becerilerini güçlendirir.

Terapi Türü Hedef Alan Uygulama Sıklığı
ABA Terapisi Davranış gelişimi Haftada 20-40 saat
Konuşma Terapisi Dil becerileri Haftada 2-3 seans
Mesleki Terapi Motor beceriler Haftada 1-2 seans

Eğitim programları çocuğun bireysel ihtiyaçlarına göre tasarlanır. Aile eğitimi ve desteği tedavi sürecinin ayrılmaz parçasıdır.

2-3 yaş arası çocuklarda otizm belirtileri genel olarak nasıl gözlemlenir?

Bu yaş grubundaki çocuklarda dil gelişiminde gecikmeler en belirgin işaretlerdendir. İsmini söylediğinizde tepki vermeyebilir.

Sosyal davranışlar açısından şu belirtiler gözlemlenebilir:

  • Göz teması kurmama
  • İşaret etme hareketlerini yapmama
  • Taklit oyunlarına ilgi göstermeme

Oyun davranışlarında farklılıklar dikkat çeker. Oyuncakları sıraya dizme, tekrar tekrar aynı hareketleri yapma gibi davranışlar sergilerler.

Ses ve dokunsal uyaranlara aşırı duyarlılık gösterebilirler. Bazı sesler karşısında rahatsızlık belirtileri gösterirler.

Aileler evde otizm tespiti için hangi gözlem ve testleri uygulayabilir?

M-CHAT tarama testi 16-30 aylık çocuklar için kullanılabilen basit bir araçtır. 20 soruluk bu test ebeveynler tarafından doldurulur.

Günlük gözlemler şu alanlara odaklanmalıdır:

  • Çocuğun adına tepki verme
  • Gösterilen nesneye bakma
  • Diğer çocuklarla ilgilenme

“Erken tespit yaşam kalitesini önemli ölçüde artırır”

Oyun becerilerini gözlemleyin. Çocuk oyuncaklarla yaşına uygun şekilde oynuyor mu? Hayal kurma oyunları yapabiliyor mu?

İletişim becerilerini takip edin. 18 aylıkken en az 10 kelime söyleyebilmelidir. 2 yaşında iki kelimelik cümleler kurabilmelidir.

Otizm spektrum b