Boşanma süreci yaşayan aileler, çocuklarının sağlıklı gelişimini nasıl destekleyecekleri konusunda büyük endişe yaşar. Çocuklar bu değişim döneminde kaygı, stres ve duygusal belirsizlik ile karşılaşır. Birçok ebeveyn, çocuklarının uzun vadeli psikolojik ve sosyal gelişiminin zarar görebileceği korkusuyla ne yapacağını bilemez.
İçerik
Toggle
Bu durumun göz ardı edilmesi, çocuklarda akademik başarının düşmesi, davranış problemleri ve ilişki kurma zorluklarına neden olabilir. Araştırmalar, desteklenmemiş çocukların yetişkinlik döneminde de sağlıklı ilişkiler kurmakta güçlük yaşadığını gösterir. Ebeveynler arasındaki çatışmalı yaklaşım ve tutarsızlık, bu olumsuz etkileri daha da derinleştirir.
Doğru destekleyici yaklaşımlar ve profesyonel rehberlik ile çocuklar, boşanma sürecini minimum zarar görerek atlatabilir ve sağlıklı gelişimlerini sürdürebilir. Bu makale, boşanmış ailelerdeki çocukların gelişim süreçlerini, uyum stratejilerini ve hem aile hem de toplumsal destek mekanizmalarını kapsamlı olarak ele alır. Uzun vadeli sonuçları ve ebeveyn sorumluluklarını anlayarak, çocukların bu zorlu dönemde nasıl destekleneceğine dair pratik çözümler sunar.
Boşanmanın Çocukların Gelişimine Etkisi
Boşanma süreci çocukların psikolojik durumunu, sosyal ilişkilerini ve akademik başarılarını farklı şekillerde etkiler. Bu etkiler çocuğun yaşına, kişiliğine ve aile dinamiklerine göre değişir.
Psikolojik Sonuçlar
Boşanma çocuklarda güven duygusunu sarsar. Çocuk kendini suçlu hisseder ve ebeveynlerinin ayrılmasında kendi payı olduğunu düşünür.
Yaygın duygusal tepkiler:
- Öfke ve kızgınlık
- Üzüntü ve depresif duygu durumu
- Kaygı ve korku
- Yalnızlık hissi
Çocuklar genellikle ebeveynlerinin tekrar birlikte olacağını umar. Bu hayal çocukların gerçeği kabul etmesini zorlaştırır.
Bağlanma sorunları ortaya çıkabilir. Çocuk yakın ilişki kurmaktan korkar çünkü tekrar terk edilme endişesi yaşar.
Kimlik gelişimi de olumsuz etkilenir. Çocuk hangi ebeveynine benzediğini düşünürken karmaşa yaşar.
Sosyal ve Davranışsal Değişiklikler
Boşanma sonrası çocuklarda davranış değişiklikleri görülür. Bu değişiklikler yaş grubuna göre farklılık gösterir.
Küçük çocuklarda:
- Gerileme davranışları (altını ıslatma, parmak emme)
- Aşırı yapışkan davranış
- Uyku sorunları
Okul çağındaki çocuklarda:
- Saldırganlık artışı
- Arkadaş ilişkilerinde sorunlar
- Kurallara uyma problemleri
Çocuk sosyal ortamlarda kendini farklı hisseder. Diğer çocukların “tam ailelerini” gördüğünde üzülür.
| Yaş Grubu | Ana Davranışsal Değişiklikler |
|---|---|
| 3-5 yaş | Gerileme, kaygı, yapışma |
| 6-11 yaş | Öfke, üzüntü, okul sorunları |
| 12-17 yaş | İsyan, erken olgunlaşma, risk alma |
Arkadaşlıklarda güven sorunu yaşar. Yakın dostluk kurmakta zorlanır çünkü kayıp yaşama korkusu taşır.
Akademik ve Bilişsel Gelişim
Boşanma çocuğun okul başarısını olumsuz etkiler. Dikkat dağınıklığı ve konsantrasyon problemleri yaşar.
Akademik etkiler:
- Not düşüklüğü
- Devamsızlık artışı
- Ödev yapmama
- Sınıf tekrarı riski
Stres çocuğın öğrenme kapasitesini azaltır. Zihin sürekli aile sorunlarıyla meşgul olduğu için derslere odaklanamaz.
“Çocuklar boşanma sürecinde yaşadıkları duygusal karmaşa nedeniyle akademik performanslarında geçici düşüşler yaşayabilir.”
Problem çözme becerileri etkilenir. Çocuk karmaşık durumlarla başa çıkmakta zorlanır.
Gelecek planları belirsizleşir. Hangi ebeveynle yaşayacağını bilmediği için uzun vadeli hedefler kuramaz.
Bilişsel esneklik azalır. Çocuk değişime uyum sağlamakta güçlük çeker ve yeni durumlarda daha katı davranır.
Çocuğun Boşanmaya Uyum Süreci
Çocukların boşanmaya verdiği tepkiler yaş gruplarına göre değişiklik gösterir ve her dönemde farklı zorluklar ortaya çıkar. Ebeveynler arasındaki çatışma düzeyi, çocuğun uyum sürecini doğrudan etkiler.
Çocukların Yaşına Göre Tepkiler
Okul öncesi dönem (2-5 yaş) çocukları boşanmayı anlayabilecek zihinsel kapasiteye sahip değildir. Bu yaş grubundaki çocuklar durumu genellikle kendi hatalarına bağlar. Terk edilme korkusu yaşarlar.
Regresyon belirtileri görülür. Tuvalet eğitimi almış çocuklar tekrar altlarını ıslatabilir. Uyku düzeni bozulur.
İlkokul çağındaki çocuklar (6-8 yaş) daha fazla üzüntü ve kayıp hissi yaşar. Okul başarıları düşebilir. Dikkat dağınıklığı problemleri ortaya çıkar.
Bu yaş grubundaki çocuklar ebeveynlerinin tekrar bir araya gelmesi için hayal kurar. “Anne ve babam barışacak” düşüncesi sıkça görülür.
9-12 yaş arası çocuklar boşanmayı daha net anlayabilir. Ancak yoğun öfke ve kızgınlık hisseder. Ebeveynlerden birine karşı taraf tutma eğilimi gösterir.
Bu dönemde çocuklar sorumluluk alımında artış yaşar. Kendilerini “büyük” hissederek ailenin koruyucusu rolünü üstlenmeye çalışır.
Uyum Döneminde Karşılaşılan Zorluklar
Çocukların en büyük zorluğu belirsizlik yaşamasıdır. Gelecekte nerede yaşayacağını, hangi ebeveynle kalacağını bilmez.
| Zorluk Alanı | Belirtiler |
|---|---|
| Duygusal | Kaygı, üzüntü, öfke |
| Davranışsal | Saldırganlık, içe kapanma |
| Sosyal | Arkadaşlık problemleri |
| Akademik | Not düşüklüğü, dikkat eksikliği |
Rutin değişiklikleri çocuklar için stres yaratır. Farklı evler arasında gidip gelmek uyum güçlüklerine neden olur.
Çocuklar kendilerini suçlu hisseder. “Ben daha iyi davransaydım anne babam ayrılmazdı” düşüncesi yaygındır.
Sadakat çatışması yaşarlar. Her iki ebeveynini de sevmek isterken, onları karşı karşıya getirmekten korkar.
Sosyal damgalanma korkusu yaşar. Arkadaşlarının tepkisinden endişe eder.
Çatışmalı ve Çatışmasız Boşanma Etkileri
Çatışmasız boşanmalarda çocukların uyum süreci daha kolay geçer. Ebeveynler işbirliği içinde hareket eder. Çocuk güvenli hisseder.
Bu durumda çocuklar:
- Daha az kaygı yaşar
- Okul başarısı korunur
- Sosyal ilişkileri etkilenmez
- Özgüven problemi minimum düzeyde kalır
Yüksek çatışmalı boşanmalarda çocuklar ciddi psikolojik sorunlar yaşar. Sürekli gerginlik ortamı çocuğu etkiler.
“Ebeveyn çatışmasının yoğun olduğu boşanma süreçleri çocuklarda depresyon ve anksiyete riskini artırır.”
Çatışmalı durumlarda ortaya çıkan problemler:
- Kronik stres düzeyi yükselir
- Davranış bozuklukları gelişir
- Akademik başarısızlık görülür
- İlişkilerde güven problemi yaşar
Çocuklar ebeveynleri arasında “elçi” rolü üstlenir. Bu durum onları duygusal olarak zorlar.
Mahkeme süreçlerine dahil olmak çocukta travma yaratabilir. Hangi ebeveynle yaşamak istediğini söylemek zorunda kalır.
Destekleyici Aile Yaklaşımları

Boşanma sürecinde çocukların sağlıklı gelişimini desteklemek için ebeveynlerin uyguladığı yaklaşımlar kritik önem taşır. Etkili iletişim, duygusal destek ve güven ortamı oluşturma bu dönemde çocuğun adaptasyonunu kolaylaştırır.
Ebeveynlerin Sağlıklı İletişimi
Boşanmış ebeveynlerin çocuk konularında arkadaş gibi davranmaları ve ortak kararlar almaları gerekir. Anne ve baba aralarındaki sorunları çocuğa yansıtmamalıdır.
İletişimde dikkat edilmesi gereken temel kurallar şunlardır:
- Çocuk önünde tartışmama: Çocuğun yanında karşı tarafı suçlamamak
- Ortak karar alma: Çocukla ilgili önemli konularda birlikte hareket etmek
- Saygılı dil kullanma: Eski eş hakkında olumsuz yorum yapmamak
- Düzenli görüşme: Çocuğun ihtiyaçları için telefon ile iletişim kurabilmek
Ebeveynler çocuğu kazanma yarışına girmemeleri konusunda özellikle dikkatli olmalıdır. “Annen/baban seni sevmiyor” gibi ifadeler çocuğun ruh dünyasında büyük yaralar açar.
Çocukla iletişimde açık ve net bir dil kullanılmalıdır. > “Bu durumla ilgili hiçbir suçun ve sorumluluğun yok. Bu tamamen bizden kaynaklanan bir olay” mesajı verilmelidir.
Duygusal Destek Stratejileri
Çocukların boşanma sürecindeki duygusal ihtiyaçları karşılanmalıdır. Kaliteli zaman geçirme ve sürekli ilgi gösterme bu dönemde özellikle önemlidir.
Duygusal destek stratejileri şu şekildedir:
| Strateji | Uygulama |
|---|---|
| Aktif dinleme | Çocuğun duygularını yargılamadan dinlemek |
| Empati kurma | Çocuğun yaşadığı zorluğu kabul etmek |
| Güvence verme | Sevgi ve ilginin devam edeceğini belirtmek |
| Sabırlı olma | Çocuğun tepkilerini anlayışla karşılamak |
Psikolojik destek almak da adaptasyonu kolaylaştırır. Çocuk terapisi yaşa ve gelişim düzeyine göre planlanmalıdır.
Ebeveynler çocuklarıyla birlikte oldukları zamanlarda bütün dikkatlerini çocuğa vermelidir. Çocuk anne ya da babasının aklının başka yerde olduğunu hissederse kendini dışlanmış gibi hisseder.
Çocuğun Güven Duygusu ve Bağlanma
Çocuğun kendini güvende ve aileye ait hissetmesi kişilik gelişimi için çok önemlidir. Bağlanma ilişkilerinin korunması bu süreçte öncelik taşır.
Güven duygusunu destekleyici yaklaşımlar:
- Rutinleri koruma: Çocuğun günlük düzenini mümkün olduğunca sabit tutmak
- Tutarlı davranma: Her iki ebeveynin benzer kuralları uygulaması
- Fiziksel yakınlık: Sarılma ve sevgi gösterilerini sürdürmek
- Söz verme ve tutma: Çocuğa verilen sözlerin mutlaka yerine getirilmesi
Çocuk hem annenin hem babanın sevgisine ve ilgisine muhtaç bir varlıktır. Anne baba ayrılsa da annelikten ve babalıktan istifa etmemelidir.
Disiplin konusunda da denge kurulmalıdır. Her istediğini yapma yanılgısına düşmemek, ancak aynı zamanda anlayışlı olmak gerekir. Çocuğun “bir yere ait olma ihtiyacı” sağlıklı şekilde karşılanmalıdır.
Profesyonel ve Toplumsal Destek Mekanizmaları

Boşanmış ailelerdeki çocuklar için uzman yardımı ve çevreden gelen destek sistemleri, sağlıklı gelişim sürecinin temel yapı taşlarıdır. Bu destek ağları, çocukların duygusal ihtiyaçlarını karşılar ve aile dinamiklerinin yeniden düzenlenmesine katkı sağlar.
Psikolojik Danışmanlık ve Terapi
Uzman psikolojik destek, boşanmış ailelerdeki çocuklar için kritik bir kaynak oluşturur. Terapistler, çocukların yaşadığı kaygı, suçluluk ve öfke duygularını işlemelerine yardımcı olur.
Bireysel terapi seansları şu faydaları sağlar:
- Duygusal ifade becerilerinin geliştirilmesi
- Boşanmaya yönelik yanlış inançların düzeltilmesi
- Öz güven problemlerinin çözülmesi
Oyun terapisi ve sanat terapisi gibi yaş grubu uygun teknikler kullanılır. Küçük çocuklar duygularını sözcüklerle ifade etmekte zorlandıkları için bu yöntemler etkili sonuçlar verir.
Aile terapisi süreçleri ise ebeveynler arası iletişimi düzenler. > “Terapist rehberliğinde yapılan ortak görüşmeler, boşanmış ebeveynlerin çocuk odaklı ve yapıcı bir iletişim kurmasına destek olur.”
Uzmanlar, her çocukın bireysel ihtiyaçlarına göre tedavi planı hazırlar. Yaş, gelişim düzeyi ve aile yapısı gibi faktörler dikkate alınır.
Okul ve Sosyal Çevre Desteği
Okul ortamı, boşanmış ailelerdeki çocuklar için ikinci bir güvenli alan işlevi görür. Öğretmenler ve rehber öğretmenler, çocuktaki davranış değişikliklerini fark eden ilk kişiler arasındadır.
Okul içi destek mekanizmaları:
- Rehberlik servisi danışmanlığı
- Akademik performans takibi
- Sosyal etkinliklere katılım teşviki
- Akran desteği programları
Okul yönetimi, boşanma sürecindeki ailelere özel yaklaşım geliştirir. Ev ödevi takibi ve not sistemi gibi konularda esneklik gösterilir.
Toplumsal destek ağları da önemli rol oynar:
- Spor kulüpleri ve hobi grupları
- Çocuk merkezleri ve kurslar
- Aile danışmanlık merkezleri
- Çocuk destek programları
Sosyal çevre, çocukların normallik duygusunu yaşamalarına yardımcı olur. Arkadaş ilişkileri ve grup etkinlikleri, izolasyon riskini azaltır.
Erken müdahale yaklaşımı benimseyen kurumlar, sorunların büyümeden çözülmesini sağlar. Bu durum, çocukların uzun vadeli psikolojik sağlığını korur.
Boşanmanın Uzun Vadeli Sonuçları

Boşanma süreci geçiren çocuklarda uzun vadede benlik algısı, sosyal ilişkiler ve risk alma davranışlarında kalıcı değişiklikler görülebilir. Bu etkiler yetişkinlik döneminde de devam edebilir ve yaşam kalitesini şekillendirebilir.
Benlik Kavramı ve Özgüven
Boşanma yaşayan çocuklarda özgüven eksikliği ve değersizlik duyguları uzun yıllar devam edebilir. Çocuklar kendilerini “kırık aile” çocuğu olarak görmeye başlayabilir.
Benlik saygısı problemleri özellikle ergenlik döneminde belirginleşir. Bu çocuklar başarılarını küçümseme eğilimi gösterir. Yeteneklerini tam olarak kullanamayabilirler.
Kimlik karmaşası yaşayan çocuklar “Ben kimim?” sorusuna cevap bulamayabilir. Aile modelinin çökmesi ile güvenli kimlik gelişimi zorlaşır.
Yetişkinlik döneminde bu çocuklar:
- Kendilerini sürekli eleştirme
- Başkalarından onay arama
- Karar vermekte zorlanma
- Kendi değerlerini sorgulamaya devam etme
İlişkisel ve Toplumsal Gelişim
Boşanma sonrası çocuklar güven kurma konusunda zorlanabilir. Yakın ilişkilerde sürekli terk edilme korkusu yaşayabilirler.
Arkadaşlık ilişkilerinde mesafeli durma eğilimi görülür. Bu çocuklar sosyal ortamlarda kendilerini geri çekebilir. Grup etkinliklerinde pasif kalma davranışı sergileyebilirler.
“Ebeveynleri boşanan çocuklarda depresyon, anksiyete, düşük benlik saygısı ve duygusal regülasyon sorunları görülme oranı daha yüksektir.”
Yetişkinlik döneminde romantik ilişkilerde zorluklar yaşayabilirler. Evlilik kararı alırken aşırı endişeli olabilirler. Partner seçiminde güvensizlik hissedebilirler.
Sosyal rolleri öğrenmede gecikmeler olabilir. Sağlıklı aile dinamiklerini model almakta zorlanırlar.
Gelecek Kaygısı ve Riskli Davranışlar
Boşanma yaşayan çocuklarda gelecek kaygısı yüksek düzeyde görülür. Ekonomik güvensizlik algısı oluşabilir. Yaşamlarının kontrolden çıkabileceği endişesi taşırlar.
Riskli davranışlar özellikle ergenlik döneminde artış gösterir:
| Davranış Türü | Risk Oranı | Yaş Grubu |
|---|---|---|
| Madde kullanımı | %35 artış | 14-18 yaş |
| Okul terkı | %25 artış | 15-17 yaş |
| Erken cinsellik | %40 artış | 13-16 yaş |
Akademik başarıda uzun vadeli düşüşler görülebilir. Konsantrasyon problemleri devam edebilir. Kariyer hedeflerinde belirsizlik yaşayabilirler.
Stresle başa çıkma becerilerinde yetersizlik kalabilir. Zorluklar karşısında çaresizlik hissi artabilir. Profesyonel destek alma konusunda direnç gösterebilirler.
Boşanma Sonrası Ebeveyn Rolleri ve Sorumluluklar
Boşanma sonrası dönemde ebeveynlerin üstlendiği roller ve sorumluluklar çocukların gelişimi üzerinde doğrudan etkiye sahiptir. Tek ebeveynli aile yapısının getirdiği zorluklar ve ebeveyn kabulünün önemi bu süreçte kritik faktörler olmaktadır.
Tek Ebeveynli Ailelerde Yaşam
Tek ebeveynli aile yapısında yaşayan çocuklar farklı dinamiklerle karşı karşıya kalmaktadır. Bu süreçte ebeveyn hem anne hem de baba rolünü üstlenmek zorunda kalabilir.
Temel sorumluluklar şu şekilde sıralanabilir:
- Günlük rutin oluşturma: Çocukların güvenli hissetmesi için düzenli yaşam programları gereklidir
- Duygusal destek sağlama: Çocuğun ihtiyaç duyduğu sevgi ve anlayışı göstermek
- Disiplin uygulama: Tutarlı kurallarla çocuğun gelişimini desteklemek
- Sosyal ihtiyaçları karşılama: Arkadaş ilişkileri ve sosyal aktiviteleri teşvik etmek
“Çocukların boşanma sürecine uyum sağlamalarını desteklemek için ebeveynlerin iletişim dilini son derece dikkatli bir şekilde seçmeleri gerekmektedir.”
Tek ebeveynli ailelerde çocuk bakımı daha fazla enerji ve zaman gerektirir. Ebeveyn kendi ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak dengeli bir yaklaşım sergilemelidir.
Ebeveyn Kabulü ve Reddinin Etkileri
Çocukların her iki ebeveynle de sağlıklı ilişki kurması gelişimleri açısından kritik öneme sahiptir. Ebeveyn kabulü veya reddi bu süreçte belirleyici rol oynar.
Ebeveyn kabulünün olumlu etkileri:
| Kabul Durumu | Çocuk Üzerindeki Etki |
|---|---|
| Her iki ebeveynle düzenli görüşme | Duygusal güvenlik artışı |
| Ortak kararlar alma | Çocukta istikrar hissi |
| Saygılı iletişim | Sağlıklı rol model |
Ebeveyn reddi ise çocukta ciddi psikolojik sorunlara yol açabilir. Bu durum özellikle aile içi çatışmaların devam etmesi halinde daha da ağırlaşır.
Reddedici ebeveyn tutumları şu sonuçları doğurabilir:
- Çocukta suçluluk duygusu gelişimi
- Sosyal ilişkilerde güven problemi
- Akademik başarıda düşüş
- Davranış bozuklukları
Aile yapısının değişmesiyle birlikte her ebeveyn sorumluluklarını yeniden tanımlamalıdır. Bu süreçte çocukların ihtiyaçları öncelik taşımalıdır.
Sık Sorulan Sorular
Boşanmış ailelerdeki çocukların gelişimi ile ilgili temel sorular genellikle olumsuz etkilerin neler olduğu, çocuk psikolojisinin nasıl destekleneceği ve sağlıklı uyum sürecinin nasıl sağlanacağı konularında yoğunlaşır. Bu sorular özellikle ergenlik dönemindeki yaklaşımlar ve uzun vadeli etkiler hakkında bilgi arayışını içerir.
Boşanmanın çocuklar üzerinde oluşturabileceği olumsuz etkiler nelerdir?
Boşanma çocuklarda akademik, sosyal ve psikolojik açılardan birçok olumsuz sonuç yaratabilir. Bu etkiler özellikle kısa ve uzun dönemde kendini gösterir.
Çocuklar güvensizlik, kaygı ve belirsizlik duyguları yaşayabilir. Okul başarısında düşüş ve sosyal uyum problemleri görülebilir.
Bazı çocuklar kendilerini suçlama eğilimi gösterir. Depresyon ve özgüven eksikliği de yaygın problemler arasındadır.
Yaş gruplarına göre farklı etkiler:
- Okul öncesi dönem: Bilişsel anlamda boşanmayı anlamlandıramama
- Okul çağı: Akademik performansta düşüş
- Ergenlik dönemi: Sosyal uyum gecikmeleri ve depresyon riski
Boşanma sürecinde çocuk psikolojisi nasıl desteklenmelidir?
Açık ve dürüst iletişim kurulması en temel destekleyici yaklaşımdır. Çocuklar ne olduğunu ve neler olacağını bilmek isterler.
Ebeveynler çocuğun duygularını ifade etmesine izin vermelidir. > “Çocuğun yaşadığı duygulara önem vermeli, hissettiklerini rahatça ifade etmesine olanak sağlamalıdırlar.”
Her iki ebeveynle de güvenli ve destekleyici ilişki sürdürülmelidir. Çocuğun ihtiyaçları ön planda tutulmalıdır.
Destekleyici yaklaşımlar:
- Duygusal ihtiyaçlara duyarlılık gösterme
- Çocuğun sorularını sabırla yanıtlama
- Günlük rutinleri koruma
- Sosyal destek sağlama
Ergenlik döneminde boşanmayı yaşayan çocuklar için önerilen yöntemler nelerdir?
Ergenlik dönemi zaten sosyal uyumu geciktirebilecek özellikler taşır. Bu dönemde boşanma yaşayan çocuklar özel destek gerektirir.
Özgüven eksikliği ve depresyon riski bu dönemde daha yüksektir. Desteklenmezse uzun vadeli psikolojik sorunlar oluşabilir.
Ergenlerin demokratik tutumla fikirlerinin sorulması önemlidir. Ancak anne baba arasında söz taşıyan konuma getirilmemelidir.
Ergenler için özel yaklaşımlar:
- Bağımsızlık ihtiyaçlarını anlama
- Duygusal değişimlere sabırla yaklaşma
- Sosyal çevre desteğini güçlendirme
- Profesyonel yardım alma
Boşanma süreci sırasında çocuklara nasıl yaklaşılmalı ve onların ihtiyaçları nasıl anlaşılmalıdır?
Boşanma kararı kesinleştikten sonra çocuğa açıklanmalıdır. Ebeveynler sorumluluğu almalı ve çocuğun kendini suçlamasının önüne geçmelidir.
Çocuk bu haberi üçüncü kişilerden değil bizzat anne babasından duymalıdır. Güvenli bir ortamda bu konuşma yapılmalıdır.
“Boşanmayla birlikte çocuğa ihtiyaçlarının karşılanacağı ve her zaman sevileceği anlatılmalıdır.”
Çocukların temel ihtiyaçları:
- Açık ve yaşına uygun bilgi alma
- Duygusal güvenlik hissetme
- Rutinlerini sürdürebilme
- Her iki ebeveynle ilişki kurma
Çocuk gelişiminde ebeveynlerin ayrılığının uzun vadeli sonuçları neler olabilir?
Olumsuz uzun vadeli etkiler genellikle koruyucu faktörlerin yetersizliği durumunda ortaya çıkar. Risk faktörlerinin fazla olması gelişimi olumsuz etkiler.
Ebeveynler arası sürekli çatışma çocuğun ruh sağlığını uzun süre etkiler. İlişki kurma becerilerinde problemler yaşanabilir.
Ekonomik zorluklar ve sosyal destek eksikliği de uzun vadeli olumsuz sonuçlar yaratabilir. Güven problemleri yetişkinlik dönemine kadar sürebilir.
**


